Sermaye Piyasası Kurulu’ndan futboldaki saadet zincirine ilk yorum: Tamamen dolandırıcılık

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül, saadet zinciri yöntemiyle aralarında futbol dünyasının önemli isimlerinin de yer aldığı dolandırıcılık davasıyla ilgili açıklama yaptı. Gönül, kamuoyunda “yüksek kârlı gizli fon” olarak bilinen girişimin dolandırıcılık vakası olduğunu söyledi.

KONU MECLİS GÜNDEMİNDE

Futboldaki saadet zinciri dolandırıcılığı Meclis gündemine taşındı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda gerçekleştirilen ekonomi alanında düzenlemeler içeren Bazı Kanun ve Kanun Hükmündeki Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmelerinde SPK Başkanı’na konu hakkında bir soru yöneltildi.

“TAMAMEN DOLANDIRICILIK”

CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay’ın “yüksek karlı gizli fon vaadiyle yaşanan dolandırıcılık” davasını gündeme getirmesi ve bu fonlar hakkında soruşturma açılıp açılmayacağını sorması üzerine yanıt veren SPK Başkanı Gönül, “Söz konusu olay, bir dolandırıcılık olayı. Sermaye piyasası mevzuatına göre bir fon değil bu, tamamen dolandırıcılık. Adının fon olması, fon olarak lanse edilmesi mevzuatımızdaki fonu kapsamıyor.” dedi.

SPK Başkanı İbrahim Ömer Gönül

FON SKANDALI NASIL BAŞLADI?

Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü yıl içinde İstanbul Göktürk’te bir eve baskın düzenledi. Bu baskında özel bir bankanın Büyükdere şube müdürü Seçil Erzan gözaltına alındı. Bu operasyonun ardından “Fatih Terim Fonu” iddialarına neden olan dosyanın kapağı açılmış oldu. Evinde arama yapılan şüpheli Erzan hakkında ertesi gün nöbetçi mahkeme tarafından tutuklama kararı çıktı. Adli sürecin çok hızlı ilerlediği bu dosyanın kapağı aralandığında ise ortaya aralarında ünlü isimlerin olduğu ve yaklaşık 80 milyon doları bulduğu ifade edilen bir dolandırıcılık soruşturması çıktı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Yılmaz tarafından yürütülen soruşturmada dosyaya onlarca şikayet dilekçesi girdi. ‘Mağdur’ sıfatıyla şikayet edenler arasında Galatasaray camiasının tanınmış isimleri Fatih Terim, Arda Turan, Fernando Muslera, Selçuk İnan, Semih Kaya’nın yanı sıra kulüp yöneticilerinin olduğu iddia edildi.

Soruşturmanın bu aşamasında, Fatih Terim’in yaklaşık 10 milyon dolar kaybettiğini ifade edilirken, bazı iddialara göre dosya büyüklüğü 80 milyon dolara yakındı. Terim’in 12,5 milyon doları, Arda Turan’ın ise için 6 ile 8 milyon euro arasında parasının kaybolduğu da iddia edildi.

Seçil Erzan

FON DOLANDIRICILIĞI NASIL YAPILDI?

Soruşturmada eğitimli ve ünlü kişilerin adı geçerken bir yandan da kaybolan paralardan söz edilince, dosya önemli hale geldi. Peki iddia edilen dolandırıcılık nasıl yapıldı? Bir iş insanının savcılığa şikayet dilekçesinde iddialar özetle şöyle anlatılıyor:

“Erzan 2022 yılında benimle görüşmek istedi, ‘Yatırım amaçlı para bulabilir misin? Ya da senin boşta paran var mı? Özel müşterilere özel kapalı fon sisteminde çok ciddi paralar kazanılabilecek bir sistem oluşturduk, bu sistemi gizli tutuyoruz ve sen ne kadar yatırım yaparsan o kadar da kazancın fazla olur’ dedi. Hem kendi hem de arkadaşlarımdan topladığım 3.5 milyon doları şubede odasında çanta ile teslim ettim. Ancak vade gelip ödeme yapılmayınca kendisiyle görüştüm. Şube değiştiği için yetkisi açısından sistemsel bir hata olduğunu ifade etti. Bu sistemsel hatayı aşmak için fona para eklemem gerektiğini, ne kadar çok para bulursa o kadar hızlı çözüm olacağını söyledi. Yaklaşık 1.5 milyon doları iki ya da üç çanta halinde şüpheliye 14 Kasım 2022’de teslim ettim.”

Erzan’ın sistemini, banka kayıtlarına girmediği için vergi de yaratmayacak bir kazanç sistemi üzerine kurduğu anlaşıldı. Yani, Erzan, futbolculara ve iş adamlarına nakit para getirmelerini, bu parayı da piyasa faizlerinin üstende gelirle kendilerine geri ödemeyi önerdi. Büyük rakamların dosyaya girmesi, ünlü isimlerin bu yüksek gelire aldandığını da gösterdi.

216 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR

Sanık Erzan’ın “özel belgede sahtecilik” ve “tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” suçlarından 66 yıldan 216 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk’ün ise aynı suçlardan 3 yıl ve 65 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesinin iddianameyi kabul etmesi üzerine 4’ü tutuklu 7 sanık 20 Kasım’da hakim karşısına çıkmıştı. Mahkeme heyeti, tutuklu 2 sanığın tahliyesine karar vererek, duruşmayı 12 Ocak 2024’e ertelemişti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir